Yazılı Fetva

Müslümanın dinine sahip çıkması gerekmez mi?

2059
21.09.2020

Hocam, insanların Müslüman olduklarını söyledikleri halde dinimizin toplumda erimesine karşı hissiz kalmalarını nasıl görüyorsunuz? Müslüman olmak dinin toplumda erimesine karşı bir şeyler yapmayı gerektirmez mi?

Bu konuda size verebileceğimiz rahatlatıcı bir cevabımız ne yazık ki yoktur. Öyle bir zamana gelmiş bulunuyoruz ki, herkes kendi yaptığını yapılması gerekenler için yeterli bir örnek olarak görebilmektedir. Gidişatımızın ürkütücülüğünden Allah’a sığınırız. Her bir Müslüman böyle durumlarda kendisini ayakta kalması gereken son örnek olarak görmelidir. Kim ne yaparsa yapsın, “Nuh’un gemisinin son yolcusu benim” mantığı biiznillah Allah katında kurtarıcıdır.
 
• Allah’ın haramlarına karşı, o haramların sıradanlaşmasına karşı içi kaynayan Müslüman olmadıkça Allah’ın rızasını iddia edemeyiz. Yakın geçmişte bir mü'minin elinde piyango bileti görmeyi bile düşünemezken şimdi sıradanlaşması mesela kumar gibi bir harama karşı refleksimizin eridiğini göstermektedir. Bu bir felakettir. Bu felaket gözümüzün önünde alev alev büyürken bizim görsel bazı dini temaları avuntu olarak kabullenmemiz de ikinci bir felakettir. Hasbunallah.
 
• Allah Teâlâ mü'minlerin salih ameller üzerinden yarışıyor olmalarını emretmiştir. Şimdi ise dini ayakta tutmak hocalara ve belli başlı kimselere terk edilmiştir. Cennete herkes talip iken cennete giden yolları oluşturmada kimsenin heyecanı yoksa bu da bir felakettir.
 
• Nesillerin iffeti üzerinde tarihte örneği görülmemiş bir yıpranma herkesin bilgisi ve gözü önünde gerçekleşirken kimimiz siyasi endişelerle, kimimiz de basit tahminlerle konuyu gündem dışına taşımakla büyük bir yanılgı içine düşmüş bulunuyoruz. Bu da başka bir felaket oluşturmaktadır.
 
• İhlasla ve şeriatımızın ölçülerine sadık kalarak ve bu mevcut durumu bizim için Allah’tan gelen büyük bir imtihan olarak görüp çalışma yapmalıyız. Konunun siyasi malzeme yapılması yanlıştır. Yaptığımız diğer iyi işleri buradaki görevimize saymamız da akıllıca bir iş değildir.
 
Tek kalma ile sonuçlansa da dinimiz ve mukaddesatımız için evlerimizden örneklendirerek bütün sosyal hayatımızı kuşatan kaleler oluşturmamız günümüzün cihadı, anımızın vazifesi olarak bilinmelidir. Yapmayanların hataları etrafında vakit harcamamız da yanlış olur. Sabır ve heyecanla bu ümmetin ilk nesillerinin yaptığını yapmaya çalışacağız. Allah’tan da yardımını isteyeceğiz.

Nureddin Yıldız