Yazılı Fetva

İmtihan olmayı istememem ve sabredemiyor olmam imanımı kaybettirmiş midir?

1329
21.09.2023

Hocam ben hayatım boyunca evladımın vefatı da dâhil büyük sıkıntılar ve üzüntüler yaşadım. Hep sabrettim ve Allah'a dua ettim fakat son zamanlarda yine üst üste gelen sıkıntılar sebebiyle içimi bir öfke kapladı. Şu üç günlük dünyada niye hiç huzur bulamıyorum? Ne zaman biraz mutlu olsam arkasından hemen bir sıkıntı geliyor. Gülmedi bir türlü yüzüm. Ben hep Allah'a yakın olmaya ve ibadetlerimi eksiksiz yapmaya çalıştım. Çok da severek hafızlık yaptım ama sürekli karşıma sıkıntılar çıktı. Artık içimde bir kırgınlık ve öfke oluştu. İbadetlerimi severek yapmıyorum maalesef. Bu dünyaya gelmeyi ben istemedim. Bana dünyaya gidip sınav olmak ister misin diye sorulmadı. Eğer sorulsaydı ben bu imtihanı girmeyi kabul etmezdim çünkü öyle sıkıntılar oluyor ki sabretmesi çok zor. Niye Allah hem bizim irademiz dışında bizi zorla sınava tabi tutup sıkıntılara sabretmemizi istiyor hem de sabredemezsek sonsuz cehennemle korkutuyor? Böyle düşünmek istemiyorum ama haşa bu bir haksızlık gibi geliyor. Ben sabredemiyorum ve cehenneme gideceğimi düşünüyorum. Bu düşünceyle de içimde Rabbime karşı bir öfke hali oluyor. Allah'ın beni sevmediğini düşünüyorum. Son zamanlarda bir sıkıntıyla karşılaştığımda “zaten bir güldürmez yüzümü” gibi düşünceler geçiyor içimden. Sizce imanım gitmiş midir? Çok korkuyorum.
Bana yardım edin içimde çok büyük bir isyan hissediyorum ve bu durum beni çok korkutuyor.

Bütün bu olanlar, Allah’ın sizi sevdiği için olması mümkün değil mi?

Bir de bu açıdan baksanız!

Eğer bulunduğunuz dünya kalıcı bir yer olsa idi siz haklı idiniz. Burası terk edilmek içindir. Asıl kalınacak yer ise buradaki imtihanın durumuna göredir. Zannedersem siz, yanlış pencereden baktığınız için görülmesi gereken yeri göremiyorsunuz. Belki de seçildiniz, önceden okuduğunuz Kur'an veya size yapılmış bir dua tuttu ve siz cennetlere hazırlanan bir sürece alındınız. O da çetin bir süreç olunca tereddüt ettiniz. Bu pencereyi açın ve oradan bakın lütfen.

Nureddin Yıldız