Yazılı Fetva

Filistin için ne yapabiliriz?

1840
07.11.2023

Hocam şu anda Filistin'de yaşanan olaylardan dolayı çok mahzunuz. Elimizden dua etmekten ve maddi yardım yapmaktan öte bir şey gelmiyor. Özellikle hanımlar olarak bu konuda neler yapabiliriz? Gündemi sürekli takip etmek mi gerekir? Araçlarla konvoylar düzenleniyor, miting hazırlığı yapılıyor. Hanımların bunlara katılması uygun mudur? Allah için bizlere bir yol gösterir misiniz hocam?

Allah Teâlâ ümmetimize afiyet indirsin, başımızdaki musibetleri def eylesin. Âmîn.

Biz bir ümmetiz. Başımıza gelen belaları defederken kadın erkek hepimiz bir şeyler yaparız, yapmalıyız. Sadece erkekler veya sadece kadınlar diye bir ayrım yapamayız. Yalnız burada farklı denebilecek bazı hususlara dikkat çekmek isterim: 

  1. Mevcut zulüm bir iki haftalık bir zulüm değildir. Üzerinde yıllarca çalışılmış içi ve çevresi doldurulmuş bir zulüm planı söz konusudur. Biz günü birlik planlarla mesela şunu almayalım bunu vermeyelim türünden karşı duruşlarla hareket edersek, onlarca yıllık planla karşımızda duran düşmana veya düşman güruhuna karşı ezik kalırız, sönük başlar ve bitiririz. Konuyu haber bültenleri ve sosyal medya gündemlerinden izleyerek değil tarihi derinliklerinde ele alarak değerlendirmemiz gerekiyor. Ümmet olarak bu hayatın içinde varoluş şeklimiz, gayemiz ve ileriye yönelik planlarımız gibi başlıklar üzerinde yoğunlaşmadan yapacağımız işler sadece bizim boşalmamıza yardım edebilir, oradaki kardeşlerimizin çektiği zulüm devam eder hatta daha derinlere kayar maazallah. Hayatı kuşatan bir ümmet mantığına sahip olmakla haberlerdeki savaş başlıklarına takılıp kalan ümmet arasındaki farkı yakalamaya mecburuz.
  2. Böyle bir irade ve plan için de en başta siyaset erbabının, ümmet üzerinde çalışması olan herkesin böyle bir çalışma takvimi üzerinde yürümesi gerekir. Ümmetin uzun dönem menfaatleri ile günlük petrol fiyatı politikaları üzerinden iş görenler arasındaki açı böyle bir açıdır. İnsanlara din öğreten hocaların, hatiplerin de görevi ve çalışma mantığı bu çizgide olmalıdır. Okullarda, medreselerde ders gören öğrencilerimiz en az matematik öğrenir gibi bu gerçekleri duymayı ve idrak etmelidirler ki, hayata açılan perspektifimiz onları kuşatmış olsun. Bu da bize davamızı nesilden nesile taşımayı kazandıracaktır.
  3. Mevcut siyasi ve askeri sorunlarımız başta olmak üzere ümmet olarak Allah’ın dinini yaşamadaki ihmallerimiz bir tür, bizi dünyada iken cezalandırılma durumuna düşürmüş olabilir. İman ve ibadet açısından ne durumda olduğumuz da önemli bir başlık olarak gündeme gelmeli ve eksiğimizi kapatacak çalışmalar hızlandırılmalıdır. Dışı Kudüs’ü simgeleyen ama içi batı bataklığına kaymış toplumların Allah’ın yardımını göremeyeceği aşikârdır.
  4. Netice olarak şunu söylemek isteriz:
    Mesele üç günlük bir mesele değildir. Üç günlük olanını da hepimiz yapmak istiyoruz. Uzun vadeli ve kalıcı olanı için de büyük bir himmet ve heyecanla çalışacağız biiznillah. Allah Teâlâ yardımcımız olsun.
Nureddin Yıldız