Mektuplar

Vaktini Diriltmek İsteyen Müslümana Mektup

22997
12.05.2013

Selamünaleyküm hocam. Ben ilahiyat hazırlık öğrencisiyim. Her günün sonunda günlerimi boşa geçirdiğim için çok sıkıntı duyuyorum. Sanki gaflet içinde boğuluyorum. Her an Allah'tan korku ve umut dengesini kurmak istiyorum. Namazlarımın isteyerek ve severek yaptığım şey olsun istiyorum. Bu her zaman olmuyor. İçinde bulunduğumuz zamanda sanki çoğu şey kaymamız için... Allah bana bütün imkânları vermiş olmasına rağmen gece namazına kalkamıyorum. Gün içinde konuştuklarıma ve uğraştıklarıma bakıyorum çok boş şeyler olduğunu görüyorum. Zaman aleyhimize işliyor. Gafletten uyanmak istiyorum. Hocam nerden başlamalıyım? Ben size aklıma geldikçe dua ediyorum. Allah sizden razı olsun. Hocam siz de bana dua eder misiniz? Allah'a emanet olun.

Selamünaleyküm.
Şöyle bir yaşama programınız olsun:
1. Mü'min olduğunuzu unutmayın; her şeyi imana göre hesap edin. Kâr zarar anlayışınızda ölçünüz iman olsun.
2- İlk kırmızı çizginiz haramlar olsun; haram olan şeyden kaçının. Olur da bir haram işlerseniz hemen istiğfar edin, tevbe ile önünüzü açın.
3- İkinci kırmızı çizginiz, farzları aksatmamak olsun; Allah Teâlâ neyi farz olarak emretti ise onu yapın. Yapamadığınız farz olursa onu hemen kaza edin, istiğfar edin ve önünüzdeki barikatı kaldırmış olun.
4- Üçüncü çalışma alanınız nafileler olsun; ‘’gücünüz ve kabiliyetiniz‘’ sınırları içinde olan nafileleri yapın. Hiçbir nafile sizin, birinci ve ikinci kırmızı çizginizi aşma nedeniniz olmasın sakın! Hiçbir nafileyi de basit görmeyin. Basit görmemenin yanında bir nafileyi, İslam'ın bütünü olarak da görme aşırılığı göstermeyin.
5- İlim, bu nafilelerden biri olabilir. Farz olan ilim alındıktan sonra elde edilecek ilim nafiledir. Kabiliyetiniz hangi alanda ise o alanda kendinizi geliştirin. Gelişi güzel kitap okumayın. Kitaplar gıda veren yiyecekler gibidir; içinde domuz gibi haram olanı da bulunabilir. Helalini seçmek sizin görevinizdir.
6- İlk üç maddenin dışındaki işler için ‘’fıtratınızı zorlamayın, kabiliyetinizle sürtüşmeyin‘’; doğal olun, doğal yöntemlerle ilerlemeye çalışın. Mesela evlilik, bir doğallıktır. Onu yok saymayın. Yeme içme bir doğallıktır. Onu yok saymayın. Ne yemeğe tapının ne de onu yok sayın; mutedil ve ahenkli bir yürüyüşünüz olmalıdır.
7- Şunu, adınız soyadınız gibi bilin, inanın, tatbik edin: Bu hayat imtihanını ancak ve ancak, sabrı sonuna kadar kullananlar kazanacaklardır. Sabrın da sonu yoktur. Sabırlı olun, acele etmeyin. Yılmayın, yorulduğunuza inanmayın.
8- Bütün bu uygulamalarda bir müsteşarınız bulunsun; hayat, sizin bu yaşınızdaki birikimle kaldırılabilecek bir yük değildir. Sizden önce sizin yaşadıklarınızı yaşamış, Allah'tan korkan, Kur'an bilen ve bildiği ile amel eden müsteşarlarınız olsun. Onlarla ve onunla belli zaman aralıkları ile oturup istişare edin; günü birlik değilse de mevsim mevsim genel gidişatınızı istişare edin. Verdikleri yöne yönlenin. Bunu da sevap beklediğiniz bir iş olarak yapın.
9- Bulunduğunuz kuruma tapınmayın, diplomasını putlaştırmayın.
10- Namaz kadar, oruç kadar, ‘’kiminle arkadaş olduğunuzu‘’ kontrol edin. Mesela müsteşarınıza giderken, arkadaş dökümanınızla gidin. Doktora tahlil sonuçları ile gidildiği gibi bir durumdur bu. Siz, ne isterseniz isteyin, ne yaparsanız yapın arkadaş çevrenizden daha iyisi olamazsınız. Çöplükte gül olarak açamazsınız. Betonda büyümüş ağaç olamazsınız. Bu maddeye dikkat edin.
Bir de bu ağabeyinize pek çok dua edin lütfen. Size muvaffakıyetler dilerim, iyi gelişmelerini bildirmeni isterim.

Selamünaleyküm.

Nureddin Yıldız