Video Fetva

Ulema unvanları

6128
15.04.2012

Ulema unvanları

İlim ümmeti, okuma ümmeti, düşünme/tefekkür ümmetiyiz. Bunun için vahyin geldiği ilk günden beri bu ümmet okuyor, bu ümmet düşünüyor, bu ümmet yazıyor. Kütüphaneler, fabrikalar gibi çalıştı bizim ümmetimizin tarihinde. Okumaya, ibadet, cihat değeri verildi. Şehidin kanından daha değerli tutulan âlim mürekkebi var bizde. Bunun için bizim kültürümüzde âlim unvanları yani dini makamların en üstününü temsil eden unvanlar çok meşhurdur. Bir numaralı unvanımız âlim unvanıdır. Âlim, ki çoğulunu “ulema” şeklinde kullanıyoruz, Allah’ı bilen ve Allah’tan en çok korkan insan demektir. Özellikle bu deyimi tekrar kullanıyorum; âlim, Allah’ı bilen ve Allah’tan hakkıyla korkan insandır. Çok bilen âlim değildir, bilgindir. Biz âlim deyince Allah’ı ve O’nun dinini en iyi bilen, gereği gibi Allah’tan korkan ve ümmete kendinden aşağıdaki tabakalara örnek olan insanı kast ediyoruz.
İkinci unvanımız, muhaddis. Muhaddis, peygamber aleyhisselam efendimizin hadisleri üzerine uzmanlaşmış âlim demektir. Binlerce, on binlerce hadis bilen, hadisleri bize ulaştırmada emeği olan insan muhaddis olarak anılır.
Müfessir ise Kur’an-ı Kerim’in derin ilimlerine vakıf olan, tabi ki Kur’an-ı Kerim’i de ezber bilen, Kur’an ilimleri üzerine uzmanlaşmış insan demektir, ona da müfessir diyoruz.
“Kari” diye bir âlim unvanı var bizde. Kari, Kur’an-ı Kerim’i çok iyi ve farklı rivayetlere göre okuyabilen kimse demektir.
Fakih ve çoğulu fukaha olan bir kavramımız var. Hadis, tefsir, akide gibi diğer bütün ilimleri hepsinden Müslümanın günlük hayatı için gerekli incelikleri çıkarabilen, ilmin pratiğini İslam toplumuna kazandıran ilim dalına fıkıh deniyor, bu işi yapana da fakih adı veriliyor. Mesela İmam Buhari muhaddistir. Taberi müfessirdir. Ama Ebu Hanife rahmetullahi aleyh fakihdir. Ne demek? Biri çok iyi Kur’an’dan anlamıştır, biri hadisten çok iyi anlamıştır, bir olan Ebu Hanife de -rahmetullahi aleyh- hepsinden anlayıp bize en kolay yarayacak şekilde kullanılır hale getirmiştir.
Bir de, şeyh kavramı vardır. Bizim günlük hayatımızda şeyh bir tarikatın başındaki büyük olarak kullanılmaktadır. Ama asıl İslam literatüründe yani geçmişimizde şeyh kelimesi bir konuda uzmanlaşmış, büyümüş şahsiyet demektir. Mesela Şeyhü’l İslam deniyor, İslam’ın en büyük adamı demek.
Ve bir unvan daha var; müçtehit. Müçtehit, içtihat edecek düzeydeki büyük âlim demek. Ebu Hanife müçtehittir. İmam Şafii müçtehittir. Bu seviye yani müçtehitlik seviyesi âlim olmanın da çok üstünde bir seviyedir. Allah’ın kitabından, peygamberin sünnetinden Müslümana hüküm çıkarıp Allah’ın adına bunu tebliğ edebilen insan demektir. Belki de peygamberlik ve sahabilik seviyesinden sonra Müslümanların gözündeki en büyük makam müçtehitlik makamıdır ilim seviyeleri itibariyle.

Nureddin Yıldız