Mektuplar

‘Harama Bakmaktan Kendimi Alamıyorum’ Diyen Müslümana Mektup

81810
13.03.2012

Kadınlara bakmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Bakmanın haram olduğunu da biliyorum. Sırf bunun için sık sık oruç tutuyorum. Oruçlu olduğum gün bile bu çirkin işi yapıyorum. Bulursam kadınların kendilerine bulamazsam resimlerine bakmaktan zevk alıyorum. Günahtan da korkuyorum. Bu çelişkili durumum için bana ne tavsiye edersiniz?

Bu sadece sizin sorununuz değildir. İlk zamanlardan beri insan toplumunun en köklü sorunlarından biri, erkeklerin kadınlara kadınların erkeklere alaka duymasıdır. Bu sorunun adına fitne de diyebiliriz. İnsan nevi olarak yaratılışımız buna müsaittir. İnsan, iki insanın bir araya gelmesi ile yaratılmaktadır. Bu kanunun işlemesi için de erkeğin kadına kadının erkeğe alaka duyması gerekmektedir. Bu alakanın tabii sonuçlarından biri olarak da yeni bir insan yaratılmaktadır. Biz, bu yaratılma kanununun son bölümünü değil de ilk bölümünü daha çok dikkatimizde tutuyoruz. Kısacası söz şudur ki içimiz öbür cinsiyete karşı bir alaka ile dopdoludur. Buna şehvet diyoruz. Kimse bu şehveti içinden atamaz. Atmamız da emredilmemiştir.
Allah Teâlâ, içimize kendi yaratması ile yerleştirdiği şehveti atmamızı emretmemiştir. O’nun emrettiği, içimizdeki şehveti disiplin altına almamızdır. Zira bu şehvet insan için gereklidir. Tamamen atılması değil disiplin altına alınması gerekmektedir.
Size tavsiyemizin birinci maddesi evliliktir. Muhakkak evlenin. Evliliğiniz de gözünüzü doyuracak niteliklere sahip bir bayanla olsun. Evleneceğiniz bayanda önce sizin göz ve beden zevkinizi tatmin etme yönünü arayın. Evlendikten sonra da eşinizin beden bakımına önem verin. Evinizin bütçesinin bir bölümü, eşinizin size karşı cazibesini koruyacağı işlere ayrılabilir. Maalesef kadınlarımız, arkadaşlarına ve akrabalarına karşı kendilerini sunma gayretlerini eşlerine karşı gösterememektedirler. Bu da onların eşlerinin gözünde erken yıpranması gibi bir sonuç getirmektedir. Hâlbuki kadının, eşine karşı sürekli taze ve sürekli yenilenen bir kıvamda olması gerekmektedir. Daha doğrusu kadın kendine bakmalıdır. Bu bakma, erkeğin göz zevkine dikkat etmekle başlamalı, erkeğin kulak zevkine kadar uzamalıdır. Böyle bir eşin bedeni, erkeğin başka bir kadın arayışının en önemli güvencesi durumundadır.
Özellikle Müslüman kadınların, kıyafet ve diğer hususlarda Müslümanlığı öne sürerek ilgisiz durmaları, Müslüman aileler arasında kadından tatmin olmamış erkeklerin yaygınlaşma nedenlerindendir.
Bu sorudaki konuyu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz bir hadisinde beyan buyurmuş ve size verilmiş bu cevabı özetleyen bir yol göstermiştir. Buyuruyor ki: ‘Sizden birinizin gözüne bir kadın ilişir de o kadın da hoşuna giderse evindeki hanımına gitsin. O gördüğü kadında ne varsa evindeki hanımında da o vardır ya!’
Böyle bir konuşma esnasında, ‘hanımı yoksa?’ şeklinde bir soru iletene sevgili Peygamber aleyhisselam efendimiz bu sefer ‘göğe baksın!’ şeklinde cevap vermiştir.
Buradaki ‘göğe bakmak’ ifadesinin soru sahibini daha derin anlayışlı olmaya teşvik olduğu açıktır. Yani nasıl bir Müslüman’ın hanımı olmaz?
Mobilya ve ziynet debdebesi yerine nikâh kalesini kurmamızın önemi bir kere daha karşımıza çıkmaktadır. Nikâh, iffeti korumak içindir. İnsanların birbirlerinin göz zevklerini, kapitalist iştahlarını tatmin ve teşhir için değildir.
Evlenmenin ve evlenmeyi aktif duruma getirmenin dışında iki hususa daha dikkat etmeniz gerekiyor. Bunların biri duadır. Allah Teâlâ’nın sizi koruması için çok dua edeceksiniz. Diğeri de tedbir olarak sizi kışkırtan mekân ve alanlardan uzak durmaya çalışacaksınız yani kendi kendinizi koruma tedbirleri alacaksınız.

Nureddin Yıldız

Nureddin Yıldız