Yazılı Fetva

Evlilik İçin Dindar Bir Adayı Beklemeli miyim?

12487
09.02.2015

Selâmünaleyküm hocam. Ben 20 yaşında bir genç kızım. İki sene öncesine kadar İslam’a dair hiçbir şey bilmiyordum ne yazık ki, İslamiyet’i geri kafalılık olarak gören bir ailede yetiştim. İki sene önce kendi çabalarım ve araştırmalarım sonucunda kapandım, ailem ferace giymeme karşı çıktılar, etraftan çok fazla tepkiler gördüm ama pes etmedim elhamdülillah, tek başıma mücadele ettim. Bu konuda aileme çok karşı çıktığım zamanlar oldu, bu yüzden acaba günaha girmiş miyimdir? Kursa gitmeme izin vermedikleri için Kur’an bilen bir arkadaşımdan Kur’an öğrendim. Allah nasip ederse de hafız olmak istiyorum. Bu yolda azimle devam etmek, dinimi hakkıyla öğrenip yaşamak ve öğrendiğim âyetleri başka insanlara yaymak ve kendi neslimden de İslam’a yakışır evlatlar yetiştirmek istiyorum. Bunun için de doğal olarak dindar bir eşle evlenmek istiyorum ama çevremdeki insanlar bana uygun değiller. Önüme gelen talipler ya namaz kılmıyor ya içki içiyor... Böyleleri için de, sen buna vesile olur düzeltirsin, diyorlar ben de direkt kestirip atıyorum, bu durumda sizce ne yapmalıyım? Karşıma dindar birinin gelmesini beklemeli miyim yoksa hayrına vesile olurum diye düşünüp değerlendirmeli miyim? Bir de hocam, bir hadis var aklımı karıştırıyor; ‘Çöplükte biten gülden sakının.’ Ben bu hadisi kendi üstüme alınmakla yanlış mı yapmış olurum?

Aleykümselam. Sözünü ettiğiniz hadis 'saliha kadını' değil 'güzel kadını' konu etmektedir. Siz sadece güzelliğinizden ötürü kendinizi ona kıyaslıyorsanız size uyuyor olabilir. Hayır mü'min bir kadın olduğunuz için 'çöplükte biten' ifadesi size uyar mı diye endişe ediyorsanız gereksiz bir endişe taşıyorsunuz.
Kimsenin kimseyi düzeltmeye güç yetiremediği bir zamanda yaşıyoruz. Mevcut görüntüsü iyi olmayan biri ile ileride onu iyileştireceğinize güvenerek evlenmeyin. Kiminle yaşayabilecekseniz onunla evlenin.
Hayatı imtihan olarak gören bir mü'min, sıkıntılardan usanmaz; tedbir alır, çare üretir ama hiçbir şey yokmuş gibi de devam eder. Siz de öyle yapın.

Nureddin Yıldız