Yazılı Fetva

Çocukların Anneleri İle Diyalogu

3595
10.11.2011

Selamun Aleyküm Hocam. Sohbetlerinizden cok faydalanıyoruz, Rabbimiz ebediyyen razı olsun sizden. Uzun yıllara dayanan, hanımla olan gecimsizligi size soru olarak sormuştum ve siz cevap verdiniz. Şimdi ise, eşim (kagıt üzerinde) beni çektirdigi gibi çocuklarımı da çektiriyor. Ben çok memnunum çocuklarımdan (malesef 2 tane) arkadaş gibiyim, her konuyu konuşuyoruz, bana destek oluyorlar ve annelerini çok hatalı görüyorlar. Oglum 19 yaşında, medine islam üniversitesine kabul edildi, yakında orda egitime başlayacak inşallah. Kızım 16 yaşında, imam hatip 10. sınıfta. Eşimle sorunların kaynagı, eşimin kendi aklına malik olmaması. Cahil ve hırçın. Babası vefat ettigi için ve anasının da kendisi gibi düşüncesiz, etkisiz, dikkate alınmayan bir durumda oldugu için, piskopat erkek kardeşinin kuyrugu pozisyonda. Yıllardır yaşadıgımız sorunlarda hep kardeşinin ve diger yakınlarının talimatlarıyla hareket etti ve ediyor. Belki de böyle olması, çözümsüzlügün baş nedeni.. Çocuklarım büyüdükçe olayları daha iyi gözlemledi, benim ilgi ve alakam, onlara davranış ve egitim şeklim, annelerinin bana bagırdıgı gibi onlara da bagırması, kardeşlerini çocuklarının önüne geçirmesi, uzun süre (hadi ben neyse) çocuklarını bile arayıp sormaması. Çocuklarımı anasından soguttu. Davranışlarının ve sözlerinin hatalı oldugunu, islama ve anneye yakışmadıgını çocuklar annelerine söylüyorlar. Anne hakkı, babadan önce geldigini biliyoruz. Sizin 'ana hakkı' üzerine yaptıgınız sohbetlerde de dinledim. Ama bizimkinde, anne yüregi yok, nasıl annedir bilemedim? Çocuklarımın anneleriyle diyalogu nasıl olmalı hocam? Allah celle celalühü, sizden tazı olsun, O'na emanet olunuz.

Selamünaleyküm. Anne hakkının üstün olması, her doğuranın o meziyette olması anlamına gelmiyor. Doğurduğu yüzünden harap olacak nice kadınlar da vardır. Siz eşliğinizi bilin, zulüm yapmadan ahirete gidin. Çocuklarınız da asgari düzeyde ible olsa çocukluklarının gereğini annalerine karşı yapsınlar. Biz şu fani dünya için mi yaşıyoruz. Emeklerimizin karşılığını burada mı alacağız. Bırakın Allah Teâlâ sizi, ebedi mutluluklar diyarını kazananlardan yapsın, ne istiyorsunuz daha? Az bir meta değil mi şu alem, sabredin.

Nureddin Yıldız