Yazılı Fetva

Cemaatlerdeki, tarikatlardaki yanlış politikalara karşı nasıl tavır takınmalıyız?

11062
13.04.2011

Bir grupta, bir cemaatte bid'at bir uygulama ya da sünnete ters bir şey gördüğümüz zaman yangından kaçar gibi kaçmak mı gerek yoksa o onların bid'ati, ben bunun yanlışının farkındayım, ben doğrularını almalıyım mı demem gerek? Daha açık olmam gerekirse; büyük bir cemaatin liderinin papayla görüşüp, 'Benim için geldi. Onu öptüm. Şimdiye kadar onu kimse öpmedi' diye TV kanallarına demeç vermesi Allah katında gram değeri olmayan papayı kendi üstüne hatta sıradan bir Müslümanın üstüne koyması. Bu gruptan kaçmak mı gereklidir yoksa yaşından dolayıdır mı demek gerek? Senin aklın almaz kurcalama politikası mı bu? Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- 'Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunların içinden bir fırkası ehl-i necat olacaktır' demiş. Tasavvuf ehli diye bilinen insanlar bunları yaptığında tasavvufa mensup olmak doğru değil diyorum. Merhum Esad Coşan hoca efendi sözüne güvendiğim bir insandı. Bu zat da tarikat ehliydi. O zaman doğru yol bu diyordum. Şimdi ise gerçekten kafam karışmış durumda. Doğru bir mü'min olman için bir cemaat aramak zorunda değilsin diyebilirsiniz ama çevremden ve ailemden dolayı pek fazla dini yaşayan insanlar yok. Kendimi biraz zorunlu hissediyorum. Sakallı olan, cübbeli olan insanları gördüğümde mutlu oluyorum. Bu insanlarla beraber oldukça kendi hayatıma daha fazla dikkat ediyorum.

1- Bizim bir nolu vazifemiz Rabbimizin rızasını kazanmak için yoğun bir şekilde çalışmaktır.
2- İkinci vazifemiz Ümmet içinde kalmaktır. Bu ümmet içinde kalmak bir tarikata girmek veya bir cemaate katılmak değildir. Ümmet'te kalmak daha büyük bir eylemin adıdır. Kişi kendisi için yararlı görüyorsa tarikata da girebilir, bir cemaate de mensup olabilir.
3- Hatasız birini aramak beyhudedir. Hepimiz kuluz, hatasızlık iddiasında bulunamayız. Şüphesiz, büyük şahsiyetlerin hatası da büyük olmaktadır. Keşke önümüzde duranların böyle hataları olmasa idi; ne güzel olurdu. Ama bizim parolamız şudur:
İnsanlara ölçerek hakkı tanımayız, hakka ölçerek insanları tanırız.
4- Günlük ibadetlerle alakanız gayet ciddi bir şekilde devam etsin. Haramlardan da ateşten kaçar gibi kaçın. Kâfirlerle asla bir arada olmayın. Belli bir düzeyde ilminiz muhakkak bulunsun; bulunması için çabalayın. Evinizin kıymetini bilin, eşinizi takdir edin; beraberce Rabbinize koşmaya çalışın. Çocuklarınızı ihmal etmeyin. Siz mü'minsiniz. Dünya yıkılsa size zararı olmaz. Gündeminizi dışınızdakilere bakarak dağıtmayın. Huzurunuz kaçar. Allah'a emanet olun.

Nureddin Yıldız