Yazılı Fetva

İhtilaf

8182
28.09.2011

Esselamu aleykum. Değerli nurettin hocama yöneltilmek üzere; fıkıha giriş-2 başlıklı sohbetini dinledim. Diğer sohbetlerinden istifade ettiğim gibi bu sohbetinden de istifade ettim. Allah razı olsun. Hocamın bu dersini dinlerken, “Ümmetimin ihtilafı rahmettir“ sözü ile alakalı, fıkıhta sanki kullanılabileceği ama akidede kullanılamayacağını anladım. Bu ayrımın nereden kaynaklı olabileceğini muhterem hocama sormak isterim. İlim ehlinden böyle bir ayrımı bulamadığımı ve itibarın asıl neye göre olması gerektiğini bilmek istedim. Hocamın ilmine ve samimiyetine güveniyorum. Meselenin açıklanmasını rica ediyorum. Aşağıda ulaşabildiğim ilim ehlinin, bu söz ile ilgili söylediklerini de almaya çalıştım. Allah bizi en doğruya iletsin (amin) SUYUTİ R.H: Bütün muhaddisler indinde ne sahih, ne zayıf ve ne de mevzu olarak senedi mevcut değildir.
CAMİU’S SAĞİR: 1.0.165 İBN HAZM R.H : Böyle bir hadis yoktur. Madem ihtilaf rahmettir, 0 zaman ittifak ta zulmet olması gerekir.
EL-İHKAM Fİ-USULİ AHKAM: 5 .64ALLAME ES-SUBKİ R . H : Bu hadisin ne Mevkuf ne Merfu ve nede Zayıf ve uydurma olarak senedini bulamadım.
EL- ALBANİ R .H : Diyor ki: Bu söz “….. Ashabımın ihtilafı sizin için rahmettir….. “ …. Ashabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz...” sözleri ile de rivayet edilmiştir. Her ikisi de sahih değildir.Birinaisi son derece zayıf, ikincisi ise uydurmadır.
Silsiletül ehadisi daife: 58.61Allah kendilerinden razı olsun, ilim ehli olan bu insanların da dediği gibi; eğer ihtilaf rahmetse ittifak zulmet olur.
İMAM MÜZENİ : Şöyle der : “ … İhtilafi caiz gören ve bir olayda ictihad eden iki alimden birinin helal, diğerinin haram dediğini ve bunların her birinin ictihadlarında doğruyu bulacaklarını iddia eden kimseye şöyle cevap verilir:
“… Bu düşünceyi sen Kitap ve Sünnete dayanarak mı, yoksa kıyas yaparak mı söylüyorsun? Eğer bir nassa dayanarak söylüyorum cevabını verirse ona şöyle denilir: Kitap ihtilafı kaldırdığı halde sen nasıl oluyorda ihtilafın Kitaba veya Sünnete dayandığını iddia ediyorsun? … Eğer kıyasla olduğunu söylerse, onada şöyle cevap verilir: Kitap ve Sünnet ihtilafı yasaklarken,nasıl olur da sen ihtilafın caiz olduğunu Kitap ve Sünnete kıyas edersin? Bu, akıllı bir kimsenin, hele hele bir alimin cevaz vereceği bir husus değildir...”
İBN ABDİL BER CAMİUL BEYAN : 2.C.89.SİBN ABDİL BER R.H: “... Eğer biri biri ile çelişen iki ayrı görüş doğru olacak olsaydı, selef ictihat ve fetvalarında, birbirlerini hataya düşmekle suçla-mazlardı… Akıl, bir şeyin zıddı ile birlikte doğru olmasını kabul etmez. Dolayısıyla,bir anda iki zıddı bir araya getirmek, imkansız olan en çirkin şeylerdendir… “
İBN ABDİL BER CAMİUL BEYAN: 2.C.88.S
İBN HACER R.H :şöyle der : “ … Birbirine muhalif iki haberden birini diğerine tercih etmedikçe, iki mütenakızın doğruluğu hakkında ilmin hasıl olması imkansızdır… “
NUHBE : 13.S. EŞHEB R.H da şöyle demiştir : İmam Malik r.h güvenilir ravilerin Resulullah s.a.v’in ashabından naklettikleri iki ayrı hadis ile amel eden kimsenin durumu hakkında: Bunda bir genişlik görüyor musun? şeklindeki bir soruya şöyle cevap verdi: Allah’a yemin ederim ki doğruyu bulmadıkça hayır. Doğru ise tektir. Farklı iki görüşün ikisi de doğru oluyor,hayret. Doğru olan sadece bir tanedir.
Camiul Beyanil İlm : 82.88.89.

Selamünaleyküm. Sorunuz, bu hadisin fıkıh için kullanılıp akide için kullanılamayacağına dair iken, yaptığınız nakiller hadisin varlığı ile alakalı olmuş. Cevap olarak ikisini de ihtiva eden bir cevap yazıyorum.
1- Bu hadisin sahih olmadığı kesindir. Aslının olmadığını söyleyenlerin yanında zayıf olduğunu söyleyenler de bulunmaktadır. Zayıf olmasına rağmen, hüküm için olmamak kaydıyla örneklendirme yapmada kullanılabileceği söylenmiştir. Örneklendirme için kullanılma ile kastedilen de şudur: Zihin açma, fikir üretmeye yönlendirme seviyesinde kullanma. Söz konusu derste de bu maksatla kullanılmıştır.
2- Fıkıhta kullanılması ile akidede kullanılması arasında ise şu fark vardır:
Fıkıh, içtihada açık bir ilimdir. Kıyas yapılır ve kıyas üzerinden yeni hükümler verilir. Bu hükümlerde de içtihat edenlerin içtihatlarına göre farklılıklar bulunabilir. Ancak akidede içtihat nasıl yapılacak? Akidenin çizgilerini azaltılmamak ve çoğaltılmamak üzere sınırlandırılmıştır. İçtihat edilip imanın şartların yediye mi çıkarılacak, ya da meleklere iman mı kaldırılacak? Akidede yapılacak bir içtihat, insanların iman mıdır küfür müdür üzerinden ihtilaf etmelerini doğurur ki böyle bir ihtilafta ne rahmet olur ne da maslahat. Bunun için akidenin esasında içtihat yoktur. Akideyi anlamada kulalnılan kelam veya felsefe menşeli ek bilimler üzerinden içtihatlar yapılabilir ki o da dinin esası değildir. Allah ilminize ve amelinize bereket versin.

Nureddin Yıldız