Video Fetva

Çocuk ve Kur'an

8607
11.09.2010

Çocuk ve Kur'an

Çocuklarımızın Kur’an’la buluşması ve Kur’an’ın gölgesinde, himayesinde bir hayat yaşamaları, anneler babalar, muallimler, eğitimciler olarak birinci dereceden sorumluluğumuz olan işler arasındadır. Çocuklarımız kesinlikle Kur’an’lı bir hayat yaşamalıdırlar. Kesinlikle çocuklarımıza Kur’an’ı vermeliyiz. Fakat bu Kur’an’lı hayat çocuklarımıza Kur’an’ı verme, bizim onlara ne kadar Kur’an vermemizi, ne zaman Kur’an vermeye başlamamızı da bilmemizi gerektiriyor. Çocuklarımızı üç yaşından itibaren Kur’an alabilirler. Beş yaşından itibaren Kur’an’ın bütününü ezberlemeye hazır da olabilirler. Bir çocuk on yaşına gelmeden Kur’an’ın bütününü bir oturuşta ezber okuyacak halde olabilir. Özellikle vurgulayarak, üstüne basa basa söylüyorum: On yaşından önce Kur’an’ı ezberleyecek çocuk oranı milyonda birdir diyebilirim. Yüzde bir de olabilir bu. Yani her yüz çocuktan bir tanesini Kur’an’ın bütününü ezberlemiş hale getirebiliriz, on yaşından önce, okula gitmeden önce. Fakat mesele sadece çocuğu hafız yapmak meselesi ise böyle yaparız. Eğer biz Kur’an’ı ezberletirken çocuğu “yürüyen Kur’an” haline getirmek istiyorsak, Kur’an’ın tavırlarına yansıdığı bir çocuk yapmak istiyorsak bu taktik yanlıştır. Çocuklarımız buluğ çağından önce hafız olabilirler, olmalıdırlar da, olmaları da gerekir, doğru. Ancak bu her yüz çocuktan birine nasip olacak bir şey değildir. Belki bin çocuktan birine nasip olur. Bunun için Kur’an ve çocuk buluşmasını kesinlikle bir merhale konusu, basamak konusu olarak ele almamız lazım. Çocuğumuz 5 yaşında, 5 dakikada bir sayfa Kur’an’ı bakarak okuyacak hale geldiyse çok ciddi bir merhale kat ettik demektir. Bu rakamı yedi yaşına kadar da çıkarabiliriz çocuğun zekasından, özel sıkıntılarından dolayı. Mesela yedi yaşında bir çocuk, beş dakikada açıp bir sahifeyi yanlışsız okuyabiliyorsa başarımız tamamdır, çok güzel bir noktaya geldik demektir. Sekiz yaşına kadar da çocuğumuz beş dakikada bir sayfayı yanlışsız okur ve Duha suresinden aşağısını da namazı caiz olacak şekilde biliyorsa, eğitimimiz ciddi gidiyor demektir. Sekiz yaşından sonraki süreci kesinlikle Kur’an’dan anlayan bir mürebbi kişiye, hocaya devretmemiz lazım. Ondan sonra on iki yaşına kadar çocuğun hafız olması çok güzel devam eden bir kademelendirmeyi gösterir. On altı yaşında bir çocuk hafız olduysa bu zamanın şartları açısından başarılı bir proje devam etmiş demektir. Ancak sekiz yaşında Duha süresinden aşağısını bilen ve beş dakikada yanlışsız bir sayfa okuyan çocuk, annesinden babasından Kur’an almış çocuktur. Bundan sonraki süreç Kur’an’ı aşı olarak çocuğa vermek sürecidir.

Nureddin Yıldız