Boş Vakitlerinde İbadet mi Yoksa Çalışıp İş Üretmek mi?

Selamünaleyküm;

Hepimiz kuluz. Kul olarak da Rabbimiz bizden ne istiyorsa onunla muhatabız. Siz memuriyetinizde kulluk yapmakla yükümlüsünüz. Biz de sizin din sorularınıza cevap bulmakla yükümlüyüz. Herkesin kendine göre yükümlülükleri vardır, herkes o alanı dolduracaktır. Bir de ortak hayatımız var. O ortak alanda da görevlerimiz olduğunda onları tamamlamaya mecburuz. Maaşınızdan zekât ayırmanız elbette güzel. Din ise ondan ibaret değil şüphesiz. Size şöyle bir uygulama tavsiye edebiliriz:

1.     Şu hayata mü'min gözüyle bakmamız gerektiğini unutmayacağımız bir anlayışı eksik etmeyin. Mü'min olmak, her şeyi iman gözlüğüyle görmek demektir. İman gözlüğüyle görmek de ebedi olarak imanı korumak, ondan taviz vermemek, ölmek ama onu bırakmamak, iman üzerinden asla tavize yanaşmamak demek olmalıdır.

2.     İmandan sonraki en büyük idealiniz şu olmalıdır: Sıfır haramlı bir hayat yaşamak. Haramları, büyük küçük ayırmadan, Allah'ın haram ettiği ne varsa ondan uzak kalarak yaşamak gerekmektedir. Haramlardan korunmuş bir hayat imanın aktif olabilmesi için en öncelikli şarttır. Sıfır haram düzeyinde olmayı beceremiyorsanız yine ilkeniz sıfır haram olsun; bir haram yanılgısında da hemen tövbe kapısına koşun. Haram işlemiş biri olsanız bile haramı saklamış biri olmayın. Tövbe edin, istiğfar edin ve kurtulun.

3. Allah'ın farz olarak üzerimize yüklediği ne varsa onları eksiksiz yapmaya çalışmak gerekir. Başta namaz olmak üzere, Allah'ın emirlerini yaşamanın en tabii gereği olarak algılayan bir mü'min, iyi yoldaki mü'mindir. Farzlarda eksik olmamalıdır. Yol kazası niteliğinde bir eksiklik oluştuğunda ise hiç beklemeden o eksikliği telafi etmek şarttır. Mü'min, farzlarda bile ara sıra düşüp yıkılabilir ama düştüğü yerde kalmaz. Bu mantıkla hareket etmelisiniz.

4.     Farzlardan sonraki gaye SÜNNETLER olarak bilinen ve bizim için cennete giden yolumuzu kısaltacak yatırımları artırmaya bakacaksınız. Ne kadar Sünnet birikiminiz varsa, yolunuz o kadar kısalacak demektir. Bunu unutmayın. Yol kısaldıkça da gayeye yaklaşacaksınız. Sünnetleri basit görmek yolu uzatmaktır. Sünnetlerle yetinmek de hiç doğru değildir. Sünnetler bizim için farzlardan sonra gelecektir ama yol için gereklidir. Böyle bilin. İhmal etmeyin, abartmayın. Hangi Sünnet olan işe kabiliyetiniz varsa ona biraz daha fazla yoğunluk verin. Mümkün olduğu kadar Sünnet birikiminizi artırarak Allah'ın huzuruna çıkmaya çalışın.

5. Aile hayatınızı önemseyin. Eviniz, SİZE MAHSUS BİR CAMİ gibi olsun gözünüzde. Mahallenizdeki cami, ortam mukaddesiniz ise eviniz de sizin özel mukaddesiniz demektir. Evi ve evin içindekileri bu mantıkla görmeye çalışın. Eşiniz ve çocuklarınız sizin gözünüzde Allah'ın emanetleri olarak durmalıdır. Onları sadece doyurmuş ve giydirmiş olmayı yapmanız gereken bir iş olarak görmeyesiniz sakın. Şunu asla unutmayasınız: Eviniz için en gerekli olan şey sabırdır. Mobilyadan, hatta sudan önce size sabır gerekir. Sabrınız bittiğinde ise eviniz yıkılmış demektir. Kendinizi sabır doldurun, sabrınızı sürekli doldurun. Sakın bir dakika sabırsız kalmayasınız.

6. Kendinize sabır başta olmak üzere ahlâk inceliklerini gözetebileceğiniz bir kardeş ortamı oluşturmalısınız. Dostluklarını bir servete değişmeyeceğiniz mü'min kardeşleriniz olmalıdır. Bir kişi, iki kişi önemli değildir. Bütün mü'minleri bağrınıza basmaya hazır olun; kimseyi bulamazsanız eşiniz ve çocuklarınız size yeter. Bulduğunuzun da kıymetini bileceksiniz.

7. Dünya nimetlerinden kopmayın. Gözünüzün gördüğü bütün nimetler, sizin için ve bütün mü'minler için yaratılmıştır. Bizim cennetteki nimetler için çalışıyor olmamız, dünya nimetlerinden mahrumiyetimizi gerektirmiyor. Buradaki nimet denen şeyler cennetteki nimetlerin muadili değildir ki, onları elde edince cennettekilerden mahrum olma riskimiz bulunsun. Yeter ki, nimetleri kullanmakla, nimetlere boğulup gitmek arasındaki farkı bilmiş olun. Gezebilir, tatil yapabilirsiniz. Çocuklarınızla piknik yapabilir, onlarla yüzebilirsiniz. Helal olan her şeyi yapmanız mümkündür. Dininiz sizinle olduğu sürece, gittiğiniz yere namazınız ve fıkhınızla gittiğiniz sürece dünya sizindir. Bütün mülk sizin içindir.

8. Bütün bunlar için size bir ilim gerektiğini tahmin edebilirsiniz. Bir ilim halkası bulun kendinize. Kişilerin kendilerini ve atalarının tatlı menkıbelerini anlatmadığı bilakis Kur'an ve Sünnet'in ders yapıldığı, ashabı kiramın, Ebu Hanifelerin zikredildiği bir ders halkanız olsun. Haftada bir saat bile olsa oraya talebe gibi gidin. Bulamıyorsanız oluşturun. Bir imam efendiyi zorlayın. Hiçbir imkânınız olmuyorsa teknolojiyi kullanın. Belli bir düzeye gelinceye kadar bunu en acil cihadınız olarak belirleyin.

9. Dua vakitleriniz olsun. Allah'ın yardımı ile yaşamanız için çok dua etmeniz gerekir. Çok dua edin, yılmayın, yorulduğunuzu hissetmemeye çalışın. Sakın usanmayın. Sabredin ve bize de dua edin. Allah'a emanet olun.

Selamünaleyküm

Nureddin YILDIZ

www.twitter.com/nurettinyildiz
www.facebook.com/nureddinyildiz
www.sosyaldoku.com
www.fetvameclisi.com
www.ailehayati.com
www.gencdoku.com