Video Fetva

Ashab-ı kiram günahsız mıdır?

13248
30.07.2010

Ashab-ı kiram günahsız mıdır?

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ve diğer peygamberlerden başka hiç kimse günahsız olmadı, olmayacak da. Günahtan korunmuşluk sadece Allah’ın peygamberlerine mahsustur. Kemâl ehli olmak da Allah’a mahsustur. Ne kâmil ne de masum olmaz bir insan, insanlık buna müsait değil. Peygamberler de, Allah onları hassaten koruduğu için, peygamberlik makamı gereği korundukları için günahsız kalmışlardır. Ashab-ı kiram sahabe olmadan önce zaten bataklık içindeydiler, imanla beraber geçmişleri sıfırlandı. Sonra Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin dostları oldular, arkadaşları oldular; ashab oldular. Ama buna rağmen yanlış işler yaptıkları da oldu, yüzde yüz masum olmadılar hiç. Fark ne peki, biz onları neden seviyoruz, neden üstün tutuyoruz, yüceltiyoruz? - Onlar günah işlemediler diye değil, günah ve hata içinde bulundular lakin Allah ve peygamberi onları ikaz edince inatlaşmadılar günahlarla; anında gözyaşı akıttılar, hiçbir şey olmamış gibi geriye döndüler. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, niye böyle yapıyorsunuz, deyince ama biz haklıyız demediler. Bizim de haklı olduğumuz taraflar var, bi’ dinle bizi falan demediler, peki ya Rasulullah, biz pişman olduk dediler. Allah’ın kanunu da nedir? - Tevbe eden günah işlememiş gibidir. Biz bu asrın Müslümanları olarak bin dört yüz sene sonra, ashab-ı kiram melektiler demiyoruz, insandılar ama meleklerle boy ölçüştüler. Neden meleklerle boy ölçüştüler? - Günahlarını turşu gibi bir kenarda bekletmediler; günah olduğunu anlayınca geri geldiler. Tıpkı cahiliyeden imana koştukları gibi günahlardan da tevbeye koştular; bir. İki: Evet, ashab-ı kiram da günah işlediler, hatalar yaptılar, yanlış işler içinde bulundular, kaba sözler konuştukları oldu; hepsi olmamakla beraber böyle yaptılar ama yaptıkları hizmetler, sergiledikleri iman öyle büyüktü ki, o büyük imanın yanında o, anam babam sana feda olsun ya Rasulallah, sözünün yanında daha sonra kullandıkları küçük bir hatalı söz yok oldu, eridi gitti. Onlar Rasulullaha (aleyhissalatu vesselam) aşklarını öyle ispat ettiler ki, daha sonra yolculuk esnasında yaptıkları bir hatayı Allah görmezden geldi; görmezden geldiğini de ayetlerle ispat ettirdi, belgelendirdi bütün mü’minler için kıyamete kadar. Kur’an, Allah’ın onları büyük bir bölümünü affettiğine dair ayetlerle doludur. Onlar, Uhud’da, Bedir’de, Hendek’te, Tebuk’te, Hudeybiye’de o muhteşem günlerde, sergiledikleri muhteşem tablolarla ispat ettikleri imanları, samimiyetleri, ihlaslarıyla günahlarını sildirdiler. Bu günah sildirme deyimi o kadar enteresan bir örnekle ispatlıdır ki, Bedir muharebesinde sergiledikleri samimiyetle gelecek günahlarını bile bağışlatmayı bildiler, Allah onlardan razı olsun, sevgilerini içimizden eksik etmesin.

Nureddin Yıldız